Eminönü’nde Balık Ekmek Yemek Pek De Mühim Değil!

İstanbul’un önemli semtlerinden biri olan Eminönü, tarihi yarımada olarak bilinen kısımda yer almaktadır. Eminönü, 7 Mart 2008 tarihine kadar ilçe belediyesi statüsünde iken bu tarihte lağvedildi ve kanunla Fatih ilçesine dahil edildi. Kentin kuruluşundan bugüne kadar bulunmakta olan limanıyla oldukça önemli olan semt aynı zamanda balıkçıları ile de meşhurdur. Eminönü sahilinde balık ekmek yemek, İstanbul’a gidince yapılması gereken şeylerden biri olarak gösterilir. Ancak bunu yapmadığınızda aslında pek de bir şey kaybetmezsiniz.

Neden?

Eminönü’nde bulunan balıkçıların aslında diğer , hemen hemen her yerde olan balıkçılardan bir farkı yok. Bir uskumru filetoyu ızgara ederek çeyrek kısmını yarım ekmeğin içerisine koyup, birkaç yeşillik, birazda soğan koyarak servis ediyorlar. Yani orada meşhur olan unsurun yiyeceğin lezzeti olmadığını söyleyebiliriz. Eminönü’nde balık kokoreç ekmek yemekle ilgili de bir şeyler söylemek lazım; Balık kokoreç bildiğiniz tava yemeğinin ekmek arasına konulmuş halidir. İçerisinde balıktan ziyade ağırlıklı olarak domates ve biber tadı bulunmaktadır. Dolayısıyla balık ekmek yemek istiyorsanız balık kokoreçten yana tercih yapmak hayal kırıklığı yaşamanıza neden olabilir.

Eminönü’nde balık işletmelerinde bulunan esnaflar müşteri çekebilmek için tıpkı pazardaki gibi size doğru bağırıyor ve balık ekmek yemeniz gerektiğini söylüyorlar yani saldırgan bir satış yöntemi kullanılıyor. Pek hijyenik bir ortam bulunmadığını da ifade etmek gerekiyor. Balık ekmek yemek için köprü altındaki mekanları da tercih edebilirsiniz elbette ancak Haliç Köprüsünün altındaki mekanlar da, Eminönü sahilindeki balıkçılar da genel olarak aynı içeriği sunuyorlar. Orada meşhur olan en önemlin unsur ise seyyar turşucular olup, taburede oturup yarım ekmek balık yiyebilir ve yanında turşu içebilirsiniz. Ancak bu ikisinden de büyük bir lezzet beklerseniz hayal kırıklığına uğrarsınız. Yani Eminönü’nde gittiniz diye illa ki kendinizi balık ekmek yemek gibi bir zorunluluk içerisinde hissetmeyin.

Aynı unsur Ortaköy’deki kumpirciler için de söylenebilir. Ortaköy’e gittiğiniz zaman sadece kumpircilerin olduğu sokaklar görürsünüz. Buradaki satıcılar genelde yabancı dilde konuşarak turist çekmeye çalışırlar. Fiyatları ise ortalama seviyededir. Lezzet olarak da yine bildiğiniz kumpir yersiniz. Yani sonuç olarak kendinizi Ortaköy’de kumpir yemek, Eminönü’nde de balık ekmek yemek zorunda hissetmeyin. O an canınızın ne istediğine odaklanmanız çok daha mantıklı olacaktır. Örneğin o an canınız pizza yemek istiyorsa iyi bir pizzacıda yiyeceğiniz lezzetli bir pizza, zorlama bir yemekten daha tatmin edici olacaktır.

Bir yanıt yazın

Ne düşünüyorsunuz? Teşekkür edin veya yorum yazın.

Yazınız ilk etapta onay aşamasına gireceğinden hemen görünmeyebilir.