On Milyon Nüfuslu Batan Şehir : Cakarta

Endonezya ülkesinin başkenti olan ve aynı zamanda en büyük şehri olarak kabul edilen Cakarta, Cava Adası’nın kuzeybatısında bulunmakta olan, nüfusu yaklaşık 10.000.000 olarak bilinen bir şehirdir. Ülkenin kültürel ve ekonomik anlamda merkezi olup, Güneydoğu Asya’nın en kalabalık şehri olarak bilinmektedir.

Cakarta kelimesinin anlamı Zafer olup, şehir dördüncü yüzyılda kurulmasının ardından Sunda Krallığının önemli bir ticaret limanı haline gelmiştir. II. Dünya Savaşı’ndan sonra Endonezya’nın bağımsızlığını ilan etmesiyle ülkenin başkenti haline gelmiştir.

Sömürgeciliğe maruz kalan Cakarta, ilk kez 1513 yılında Portekizlilerin yeni bir baharat yolu arayışı sebebiyle Malakka’dan gelen gemilerle karşılaşmıştır. Sonrasında Sunda Krallığı bölgede yükselen güç olmaya başlamakta olan Demak Sultanlığı’na karşı Portekizliler ile ittifak haline gelmiş, Portekizliler bundan fırsat bilerek Sunda’da liman kurmuştur. 1596 yılında Hollanda gemileri Banten Sultanlığının egemenliğinde olan Jakarta’ya gelmiştir ve ardından 1602 yılında Sir James Lancaster komutanlığında olan İngiliz Doğu Hindistan Şirketi, ilk Aceh yolculuğu ve Bantende bir ticaret sitesinin kurulmasına izin verilmiştir. Hollanda’nın kurmuş olduğu koloni başkenti, Endonezya ve özellikle Çinli göçmenler için ticari bir fırsata dönüşmüş ancak bir anda oluşan yüksek nüfus artışı şehirde büyük bir yük haline gelmiştir. Endonezya bağımsızlığını 1946 yılında kazanmış olsada Cakarta, dünyanın en hızlı batan şehri olarak anılıyor.

Şu an 10 milyon kişinin yaşadığı Cakarta için önlem alınmadığı taktirde şehrin 2050 yılında tamamen batacağı biliniyor ve araştırmacılar suların yükselmesiyle beraber dünya üzerindeki tüm sahil şehirlerinin tehlike altında olduğunu belirtiyor. Bataklık gibi nemli bir toprağın üzerine kurulan Cakarta’nın içerisinden aynı zamanda 13 nehir akmaktadır. Şehir gün geçtikte daha çok denize batmaktadır ve bunun temel nedenlerinden birisi Cakarta halkının su kaynaklarının büyük bir bölümünü yeraltı sularından sağlamasıdır. Bu tıpkı Konya obruklarına benzeyen bir durumdur. Şehirde geçmişten beri gelişmiş bir alt yapının bulunmaması yeraltı sularının sürekli olarak tüketilmesine ve bu da şehrin daha hızlı batmasına yol açmaktadır. Bazı binaların bodrum katlarının kullanılması bırakılan şehirde genellikle su kenarlarında fakir olan insanlar, iç kesimlerde ise zengin olan insanlar yaşıyor. Yani denize nazır lüks bir eve sahip olanlar genelde zenginler olurken Cakarta kentinde bu durumun aksini aldığını söyleyebiliriz. Pek çok insan, evleri su altında kaldığı için çareyi evini terk edip yeni evler inşa etmekte buluyor.

Cakarta kentinin batıyor olmasından dolayı kentin Nusantara’ya taşınması hususu uzun süredir gündemde ve bununla ilgili olarak çalışmalar yapılıyor. Kovid-19 salgınından ötürü yasalaşma ve kurulma süreci aksayan başkentin henüz inşa sürecinde olduğu biliniyor ve şu an büyük bir maliyetin bulunduğunu da belirtmek gerekiyor.
Tüm bunların yanı sıra Cakarta hava kirliliği ile de boğuşuyor ve Endonezya hükümeti halkın elektrikli araçlara geçmesini teşvik ediyor. Yoğun hava kirliliği sanayi üreticilerinden ve enerji santrallerinden kaynaklanırken, yetkililer çevre dostu alternatif enerjilerin kullanılmasının çözüm olacağını öngörüyorlar.

Bir yanıt yazın

Ne düşünüyorsunuz? Teşekkür edin veya yorum yazın.

Yazınız ilk etapta onay aşamasına gireceğinden hemen görünmeyebilir.