Eskisine göre yağmur oranlarında yoğun bir artış var. Bu insanların aklına ‘Hani küresel ısınma vardı?’ şeklinde sorular getirebilsede aslında olayın iç yüzü çok daha farklı.

Küresel ısınma bazen yağmur ve sel taşkınına kendisi bizzat sebep olur. Ayrıca yapılan araştırmalara göre kar yağış miktarında azalma, yağış miktarında da artış var.

Artık baharın kalmadığını, doğrudan yaz ve kış mevsimlerinin olduğunu, havanın bir anda sıcak olup bir anda soğuduğunu, iki aylık yağmurun yalnızca birkaç günde yağdığını, örneğin şu sıralar tıpkı Ege insanının Karadeniz insanı gibi sürekli yağmur altında yaşadığını düşünüyor ve bunların hepsini garipsiyor olabilirsiniz.

Küresel ısınma pek çok kez yalnızca dünyanın ortalama sıcaklığının yükselmesi olarak tanımlanmıştır. Ancak yalnızca basit bir tanımla işin içinden çıkabilmek mümkün değil. Son zamanlarda ardı arkası kesilmeyen aşırı yağışlar, sel felaketleri dikkatinizi çekebilir. Son zamanlarda Dünya üzerinde artan ‘Aşırı’ doğa olayları her şeyi açıklıyor.

Fotoğraftaki kare sel taşkınından dolayı sular altında kalan İzmir Boğaziçi’nde bir caddenin görüntüsüdür. Söz konusu bölgede sıklıkla sel taşkınlıkları meydana gelmiş ve can & mal kayıpları olmuştur. Ülkemizde bunun gibi çok fazla örnek özellikle yoksul semtlerde görülmektedir. Aşırı ve ani yağışın etkileri, bunun gibi çarpık kentleşmenin olduğu semtlerde daha fazla etkisini göstermektedir.

Küresel ısınma daha yoğun ancak daha aralıklı yağışlara neden olmaktadır. Kuvvetli yağışların devam etmesi ise toprak kayması, sel felaketi gibi sorunları beraberinde getirmektedir.

Yakmış olduğumuz kömür, kullandığımız otomobiller, enerji tüketimiyle bağlantılı sera gazı salınımı, aşırı yağış, sel, fırtına gibi doğa olaylarına sebep olabilmektedir. Aynı zamanda ani ve yüksek boyutlu sıcak, soğuk hava dalgaları da kendisini gösterebilir.

Atmosferik olaylardaki bu bahsettiğimiz aşırılıklar artık önümüzdeki süreçte tamamen normal karşılanacak. Çünkü insan kaynaklı zararlar nedeniyle küresel ısınma hızlandı ve bu konuda alınan önlemler hala yeterli seviyede değil.