Ay’da suyun keşfedilmesi ve çevre hadiseler

Uzay araştırmaları hususunda insanoğlunun en çok merak ettiği konulardan biri Ay’da su bulunup bulunmadığı idi. Bu konuda çok sayıda keşfe çıkıldı ve önemli pek çok sonuca ulaşıldı.

1961 yılında Apollo Programı kapsamında kutupsal ay kraterlerinde buz bulunuyor olma ihtimali ilk kez gündeme taşındı ve bu konuda ilk büyük iddialar kendisini gösterdi. Caltech araştırmacıları tarafından ortaya çıkarılan bilgiler, Ay’da eser miktarda su bulunduğu yönündeydi. Fakat bunun kirlenme sonucu olduğu üzerinde duruldu ve Ay’ın genel itibariyle kuru bir yapıya sahip olduğu görüşü öne çıktı.

1978 yılında Luna 24 kapsamında Sovyet bilim insanları tarafından Ay ve Ay’da suyun tespitine ilişkin önemli araştırmalar yapıldı. Kesin bir şekilde su tespitini ifade eden bildiriler paylaşıldı.  1994 yılında da Ay’da su buzu yer aldığına yönelik önemli delil ABD’nin askeri sondası Clementine tarafından ortaya çıkarıldı. 1999 yılında Lunar Prespector sondası ile  Ay’ın hem güney hem kuzey kutuplarında gelişmiş hidrojen konsantrasyonları keşfedilerek başarı sağlandı.

24 Eylül 2009’da Hindistan Uzay Araştırma Teşkilatı’na bağlı Moon Mineraloji Mapper aleti ile önemli miktarda suyun tespiti yapılabildi. Ay’ın yüzeyindeki 2.8 – 3.0 mikrometre soğurma özelliği ortaya çıkarıldı. OH / H2O üretimi süreci kutuptaki soğukluk tuzaklarını besleyerek bir kaynak oluşturabilir. Netice itibariyle bilim insanları ay yüzeyinde su olduğunu fakat beklenen şekilde değil, parçalanıp yüzeye dağılmış durumda olduğu görüşünce birleşti. Daha basit bir şekilde ifade edecek olursak; Aydaki su sanıldığı gibi ay yüzeyinde kalamaz. Ay’daki su, Ay yüzeyindeki sudur. Herhangi bir su buharı, güneş ışığı tarafından hemen ayrıştırılır ve hidrojen hızlıca uzay boşluğu içerisinde kaybolur. Yine de bilim insanları zaman zaman bunun aksini de iddia etmişti. Buzun gölgeli kraterlerde varlığını sürdürebileceği iddiası su moleküllerinin ay yüzeyindeki ince gaz tabakasındaki vaziyetiyle kuvvelenmişti.

Ayın derinliklerinde buz blokları olması ve minerallerin dışında dağılmış halde bulunması yeni düşünceleri de beraberinde getirdi. CHACE ile  de Ay suyunun bulunduğuna dair bir delil paylaşıldı.NASA 2009 yılında bir rapor yayımladı ve raporunda LCROSS uzay sondasının güney kutup kraterlerinden birine çaprtığını, hatırı sayılır imktarda da hidroksil grubu bileşiklerinin etrafa dağıldığını duyurdu.

Su Ay’da nasıl ortaya çıktı?

Bu konuda kesin bilgiler olmamakla birlikte bazı varsayımlar bulunuyor. İddialara göre su, Ay’dae jeolojik zaman aşımlarında su barındıran asteroitler, meteoritler, kuyruklu yıldızlar tarafıından taşındı.

Ay’da su kullanımı

Ay’da bol miktarda su olduğunun anlaşılmasından sonra elbette insanoğlunun bu suyu nasıl kullanabileceği ve suyu kullanmaya kimlerin yetkili olduğu tartışılmaya başlandı ve bu konuda pek çok uluslararası oturum yapıldı. Suyun dünyaya taşınması fahiş oranda pahalıya mal olacağından şu an için bu konuda ciddi bir projeye girişilmesi zor gözüksede dünya üzerindeki tatlı su oranının giderek azaldığı bilinen bir gerçek. Öte yandan sudaki hidrojen bileşeninin Ay toprağından oksitlerinden çıkarılması halinde daha fazla oksijen alınmasını sağlayabileceği ve insanoğlunun Ay’ı bu amaçla da kullanmaya başlayabileceğini gösterebilir.

Bir yanıt yazın

Ne düşünüyorsunuz? Teşekkür edin veya yorum yazın.

Yazınız ilk etapta onay aşamasına gireceğinden hemen görünmeyebilir.